28 Haziran 2016 Salı

HELAL / HARAM




hareketli manzara resmi ile ilgili görsel sonucu






Merhaba Dostlar,


Bugünkü yazıma Doğan Cüceloğlu na ayit bir anı ile devam etmek istiyorum. mizahi bir üslup ile başlayan yazısının sonunda tanınmış üstat, Doğruluk ve dürüstlük üzerine, bizlere bir mesaj vermeğe çalışıyor.  Dünyada bir insan için en büyük erdemdir doğruluk ve dürüstlük. 

Dürüst kişiler Tanrı katında en makbul kişilerdir.

Her insanın sahip olması gereken ilk ilkelerden biri doğru ve dürüst bir insan olmaktır. Gerek insanlar arasındaki iletişim ve etkileşimin olumlu bir şekilde sürmesi, gerekse de Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak açısından doğruluğun dürüstlüğün önemi büyüktür.

 "Dürüstlük pahalı bir mülktür. Ucuz insanlarda bulunmaz."

Her zaman dürüst insanlarla karşılaşmamız dileklerimle. Esen kalın.

doğan cüceloğlu helal ile ilgili görsel sonucuÜnlü Psikolog ve İletişim Psikolojisi Uzmanı Doğan Cüceloğlu "helal", "haram" kavramı üzerine çok düşündürecek bir yazı kaleme aldı. Amerikalı bir misafiri ile arasında geçen diyalogu anlatan Cüceloğlu, “helal” kavramına kültürel farklılık üzerinden dikkat çekti.
HELÂL

Amerika'dan gelen bir misafirime su verdim, boğazına kaçtı, öksürdü, "helâl" dedim. Anlamadı. Ne anlama geliyor, diye yüzüme baktı.


Anlatmaya çalıştım. Amerika'da yirmi beş yıl bulunmuş, orada üniversite düzeyinde ders vermiş birisi olarak kavramın bizdeki anlamını veremediğimin farkındaydım. Daha doğrusu Amerikan İngilizcesinde buna denk gelecek bir kavram bulamıyordum. Anlatımım yüzeysel kalıyordu; Türkçedeki o vurucu gücü ifade edemiyordu.


NİYET ÖNEMLİ: SUYUMU HELAL EDİYORUM

"Helâl" kavramını daha iyi anlatabilmek için "haram" kavramını anlatmaya çalıştım. Suyu ben verdim; verdiğim suyu helâl ediyorum, bu sana haram değil, sana bir kötülük olmasın, suyumu helâl ediyorum, diyerek niyetimi belli ettim. “Niyet önemli,” dedim.


Bildiğim bir öyküyü anlattım.


Tanıdığım genç kız evlenmeden önce mobilyacıları geziyor ve güzel bir koltuk takımı görüyor. Bu takımı satan kişi belirli bir fiyattan aşağı inmiyor. Genç kız içinden bu takımı çok beğendiğini belli ettiği için satıcının fiyatı yükselttiğini düşünüyor.


Pazarlık etme çabalarına rağmen fiyatı düşüremeyince genç kız, "peki, alıyorum, ama hakkımı sana helâl etmiyorum," diyor. Adam soğukkanlılıkla, "Hanım kızım, o zaman bu koltuk satılık değil, sana satmıyorum," diyor. Üniversite bitirmiş, modern kız, niye satmayacakmışsınız, parasını veriyorum ya, gayet tabii satacaksınız, diyor. Adam gayet sakin, artık satılık değil, diyerek sırtını dönüp o yokmuş gibi davranıyor. Genç kız ağlayarak babasına gidiyor; durumu anlatıyor. Baba, kızım sen ne yaptın, esnafa öyle konuşulur mu, diyerek devreye giriyor. Yanına bir de tanıdığı müftüyü alarak mobilyacıya gidiyor. Neticede genç kız babasının ve müftünün şahitliğinde, "verdiği parayı canı gönülden helâl ettiğini," ifade ederek istediği mobilyayı satın alabiliyor.

mobilyacı resim ile ilgili görsel sonucu

 Bu genç kız o dönem asistanım olarak çalışıyordu, bu öyküyü tüm ayrıntılarıyla biliyorum. Amerikalı misafirime bu öyküyü anlattım. Benim su içmemle bunun ne alakası var, gibisinden baktı.
Suyu sana helal ediyorum, için rahat olsun dedim. Helal etmesen ne olur, dedi. "Kul hakkıyla karşıma gelmeyin" anlayışından söz ettim. Dikkatle dinledi. Bu dediğin bir değer olarak yaşıyor mu, yoksa bir slogan gibi konuşulan alışkanlık haline gelmiş bir söz mü, diye sordu.
Ne fark eder eder, diye sordum.

Gerçekten bir değer olarak yaşıyorsa sizin ülkenizde rüşvet ve hak yeme olmaması gerekir, insanların birbirini kazıklamadığı bir toplum olmanız gerekir, diye düşünüyorum dedi.

Yüzüne baktım. Göz göze bakıştık. Yalan söyleyemedim. Biz dedim, yalan söyler, kazık atar ve hak yeriz. Ama dürüstlüğü dilimizden hiç düşürmeyiz. Güçsüzsen, arkan yoksa, sıradan bir vatandaşsan, bu ülkede hakkını araman çok zor, hakkını elde etmen daha da zor. Örneğin, rüşvet vermeden bir inşaat ruhsatı alman mümkün değildir. Ve bunu herkes bilir. Rüşvet alanların çoğu oruç tutar, rüşvet alan belediyeler ramazanda iftar sofraları kurar. Ve bu sofralarda hakkını helal etmekle ilgili konuşursan, Yüce Allah'ın "karşıma kul hakkıyla çıkmayın," dediği bir dinimiz olduğu söylenir. Bunu rüşvet alanlar söyler. Söylediğimiz yalana inanana enayi olarak bakarız ve onu kazıklamaya hak kazanırız. Ama senin içtiğin suyu helal etmeyi de ihmal etmeyiz.

Peki, neden böyle, diye sordu.

Çünkü biz inanırmış gibi konuşmaya önem veririz, ama konuştuğumuz gibi yaşamaya önem vermeyiz, dedim. "Mış Gibi Yaşamlar" adında bir kitabım olduğunu ve orada anlattığımı söyledim. Mış gibi tanımını anlamakta zorlandı, ama sonunda anladı.

Neden mış gibi, diye sordu. Güldüm, çok sorma, suyumu haram ederim, dedim.

 Kaynak : Doğan Cüceloğlu

Günün Sözü:  Cümleler doğrudur sen doğru isen, doğruluk bulunmaz sen eğri isen.

Merhaba Değerli Dostlar,
Çok sevdiğim, değerli insan, Babam ( kayın pederim) Gençlerin Adnan Dedesi 27 Haziran 2016 Pazartesi günü ' Hakkın Rahmetine'  Kavuşmuştur.  Kendisine Allahtan Rahmet, geride kalanlara sabır ve uzun ömürler dilerim.
Cenazesi 28 Haziran 2016 Salı günü, öğlen namazına müteakip Andızlı mezarlığında   defnedilecektir. Allah Rahmet Eylesin, mekanı cennet, toprağı bol olsun...

Haziran 27, 2016, Antalya
İlgili resim

                                                      













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder