13 Ağustos 2017 Pazar

ÖN YARGI YERİNE PARADİGMA








Merhaba Gönül Dostlarım,


Blog yazılarıma devam edebilmek ve tekrar sizlerle bir şeyleri paylaşmış olmak beni son derece mutlu etti,  bu arada Bloğun sayfa görüntüsünü dünkü yazımdan  başlamak üzere biraz değiştirdim, bundan sonraki sayfalarda eski yazılarıma ulaşabilmek daha kolaylaşacak ve bir başka değişiklik sizlerin okumuş olduğunuz yazılarla ilgili düşüncelerinizi ve tepkilerinizi ölçebilmek adına kutucuklara  Eğlenceli, İlginç, Etkiliyeci gibi düşüncelerinizi yansıta bilirsiniz bir başka yenilik ise, eski  Blog yazılarımda sizlerle paylaştığım  en popüler olan 3 konuya sizlerin de sayfa üzerinde kolayca ulaşabilmeniz imkanı sağlanmış oldu.

Konu başlığımızda adı geçen  <Paradigma< kelimesine bir açıklık getirelim,
Paradigmanın anlamı
Genel olarak, ideal bir durum ya da örnek bir şeye bakış tarzı; yargılama ölçütü sağlayan her türlü ideal tip yada model.
bir şeyin nasıl üretileceği konusunda örnek, model.
bir şey için açık ve tipik örnek.

İş hayatımızda olsun sosyal yaşantımızda olsun, sürekli kafamızdaki önyargı ve paradigmalarla hareket ederiz. Bunun önüne geçmek çok zor olsa da biraz çaba veya yeni öğretiler/tekniklerle başarmak mümkün

Belkide hayatta yaşadığımız birçok şey bize önyargılarımıza ve bakış açılarımız tarafından
dayanılmaz ve zor gözükebilir.
Mutlu bir hafta sonu tatili geçirmeniz temennisiyle,
Önce Kendinizi Sevin  sonra da Sevdiklerinizin ve sahip olduklarınızın değerini bilin ki, Mutluluğunuz daim olsun... En iyi dileklerimle. Esen kalın.. 


ön yargı nasıl oluşur ile ilgili görsel sonucu
Ön Yargı Yerine Paradigma İle Bakış Açınızı Değiştirin

Önemli bir toplantıda cep telefonuyla bağıra bağıra konuşan bir kişi garibinize gidiyorsa, paradigmanızı (insanın hayatı, hem kendisini hem de etrafını yorumlama ve algılama biçimi) değiştirmeden onu değerlendirdiğiniz için, siz yanılıyorsunuzdur.Mesela trende giderken bir baba, 3 evladıyla oturup, sürekli ağlayan çocuklarına hiç “susun” demeden yolculuğa devam ettiğinde, siz ona “ne gamsız adam” diyebilirsiniz; ama sorsanız, belki de onlar hastaneden geliyorlardır ve bir saat önce çocukların anneleri vefat etmiştir ve eve dönüyorlardır.

Bir Profesörün konuşmasını dinlemeye gelen annesi, arka sırada oturan 2 kişinin toplantı boyunca sürekli konuştuklarını görerek çok öfkelenmiş ve “Oğlumu küçümsüyorlar.” diyerek de çok üzülmüş. Yemek molasında oğluna: “Şunların kafasına çantamı indiresim geliyor.” demiş. Oğlu: “Anne, o adam yabancı, burada simültane tercüme yok, mecburen tercümanı yanına oturttuk.” demiş.
ön yargı nasıl oluşur ile ilgili görsel sonucu

Havaalanında bekleyen yaşlı bir hanım, uçağının 2 saat gecikmeli olduğunu öğrenince, dergiler ve bir kutu kurabiye almış. Bir sehpaya oturup dergi okumaya dalmış. Bir ara bakmış ki, yanındaki koltuğu oturan bir adam, kurabiye paketini açıyor ve yemeye başlıyor. Kurabiyelerin kendisine ait olduğunu hissettirmek isteyen kadın, adama dik dik bakmış. Hatta canı o an istemediği halde kutudan bir kurabiyeyi ağzına atmış. Her halde kurabiyelerin sahibinin kim olduğunu artık anlamıştır diye düşünürken, adam bir tane daha ağzına atmaz mı? Hemen kadın da bir tane daha atmış ve bir yarışma başlamış. Adam bir tane, kadın bir tane. Sonuçta kutuda tek kurabiye kalmış, adam onu hızlıca kaparak ortadan bölmüş ve gülerek kadına ikram etmiş. O sırada kadının uçağının alana indiği anonsu duyulmuş ve işlemler için kadın bankoya gitmiş. Pasaportunu çıkartmak için çantasını açtığında ne görsün? Kendi kurabiye paketi hiç açılmamış olarak çantasında durmuyor mu? Meğer, bunca zamandır adamın kurabiyesini yiyormuş. Tabii çok utanmış; ama artık iş işten çoktan geçmiş.


Başkalarının düşünce ve davranışları hakkında hüküm verirken, kendi bildiklerimiz ve düşündüklerimiz çoğu zaman yeterli olmuyor. Davranışların sebebini bilmeden çok hatalı veya yanlış yargılara varabiliyoruz. Bunu aşağıdaki örnek çok güzel ifade etmektedir:

Karşılaştığınız problemleri, o problemlerin ortaya çıktığı düşünce düzleminde kalarak çözemezsiniz. Çoğumuzun zaman zaman yaptığı gibi, “Problemlerin içinde kaybolmak.” yerine, paradigma değiştirmeyi başarıp, problemlere farklı biçimde yaklaşabilenler, o problemi aşma şansını da yakalıyorlar. Zaten problemlerimizi dostlarımızla paylaşmamızın nedenlerinden biri de, farklı bir bakışın, bize farklı davranabilme kapısı aralama ihtimali değil midir?
Çözümsüz gibi gördüğünüz problemler konusunda paradigma değiştirmenin önemi çok büyüktür. Aslında hayatımızın akışını, başarımızı, mutluluğumuzu belirleyen bizim kendi davranışlarımızdır. Başımıza gelen her şeyle onlara verdiğimiz tepki ve cevap arasında geniş bir hareket alanı vardır.
Alıntı : teveccuh.com
 https://youtu.be/QJJE14ZN1Nc                                                      Günün Sözü :
İlgili resim 
 
 İbrahim Birol,  http://ibrahimbirol.blogspot.com.tr/
13 Ağustos, 2017, Antalya

türkiye simgesi resim ile ilgili görsel sonucu


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder